Bilim dünyası COVID-19 da dahil olmak üzere salgınların tamamen önlenebilmesi için aşılanmadan daha etkili bir yöntem henüz bulmuş değil. Aşı kararsızlığı ve aşı karşıtlığı ise bu oranın yakalanmasının önündeki en büyük engeli teşkil ediyor. Kültürlerarası Aşı Kararsızlığı Projesi’nde aşı kararsızlığının nedenlerini ve aşıya teşviki arttıracak faktörleri araştırıyoruz. Bu proje kapsamında Mart- Nisan 2021 aylarında Türkiye, İngiltere ve Amerika’dan 4500’ün üzerinde katılımcıyla yaptığımız çalışmada aşıya teşviki arttıran faktörleri inceledik. Sonuçları geçtiğimiz hafta Psikolojik Tıp adlı dergide yayımladık (Salali & Uysal, 2021).
Aşı Kararsızlığı Projesi kapsamında Mayıs 2020 yılında yaptığımız araştırmada Türkiye’de katılımcıların %31’i, İngiltere’deki katılımcıların %14’ü aşılanma konusunda kararsız olduklarını belirttiler (Salali & Uysal, 2020). 2021 yılının Eylül sonu itibariyle ise İngiltere’de iki doz Covid-19 aşısı yaptıranların -18 yaş altı da olmak üzere- toplam nüfusa oranı %65 iken Türkiye’de bu oran %52 idi (Our World in Data COVID-19 vaccination dataset, 2021). Toplumsal bağışıklığın kazanılması için gereken oran göz önünde bulundurulduğunda henüz bu noktaya gelinebilmiş değil. Ülkeler bu oranı arttırabilmek için çeşitli kampanyalarla halklarını aşıya teşvik etmeye çalışıyor. Politikacıların aşılanma çağrılarından, alışveriş kuponu dağıtımına, ücretsiz bira dağıtımına kadar birçok farklı yöntem denendi. Peki izlenilen bu yöntemler aşı kararsızlarını kollarını sıvamaya ikna ediyor mu?
Son araştırmamızda bu soruyu irdeledik. Türkiye, İngiltere ve Amerika’dan katılımcılarla yaptığımız araştırmada prestij, çoğunluğa uyumluluk ve hayati riske yakınlığın aşı olmaya iknadaki etkisini inceledik. Bununla beraber, bu faktörlerin aşı kararsızlarını ve aşı karşıtlarını aynı derecede etkileyip etkilemediğini ölçtük. Üç ülkede de aşıya teşviki arttıran faktörler sırasıyla bir bilim insanının aşı olması, aileden veya arkadaş grubundan birinin aşı olması ve hastalıktan dolayı hayatını kaybetmiş birini tanımak oldu.
Prestij
İnsanlar bir grup içerisinde başkalarının davranışlarının taklit ederek öğrenmeye eğilimliler. Araştırmalar insanların toplum içerisinde prestijli kişilerin davranışlarını taklit etmeye daha eğilimli olduğunu gösteriyor (prestij yanlılığı: Henrich & Gil-White, 2001). Bu nedenle prestijli kişilerin aşılanma kararı bizlerin de kararını olumlu etkileyebilir (Arnot et al., 2020). Ancak bir kişinin hangi konuda prestij sahibi olduğu insanların o kişiyi model olarak seçmesinde önemli olabilir. Nihayetinde prestijin bilgi ve beceriyle bağlantılı olduğu durumlarda bu kişilerin davranışlarını edinmek diğer bir kişinin yararına olabilir. Bu nedenle kişilerin hangi alanda prestij sahibi oldukları aşılanmaya teşvikte de etkili olabilir.
Birçok ülke, politikacıların veya ünlülerin kamera önünde aşılanmasını sağlayarak prestij faktörünü aşıya teşvik amacıyla kullandılar. Ancak prestij faktörü yalnızca politikacılar veya ünlüler için geçerli değil.
Hangi prestijli grubun daha etkili olduğunu anlayabilmek amacıyla katılımcılara:
1) uzman bilim insanı,
2) cumhurbaşkanı,
3) desteklenen siyasetçi
4) ünlü kimse ve
5) dini lider olmak üzere beş farklı kişinin aşılanmasının kararlarını ne ölçüde değiştireceğini sorduk.
Sonuçlara göre, üç ülkeden katılımcılar için de uzman bilim insanının aşılandığını bilmek diğer dört prestijli bireyin aşılanmasına kıyasla önemli ölçüde daha etkili olarak bulundu.
Çoğunluğa Uyma Eğilimi
Öteden beri bireyler, gruplarındaki diğer bireylerin baskın davranışlarını takip etmek suretiyle onlara uyum gösterme eğilimindedirler (conformity: Asch, 1951). Modelleme çalışmalarında da benzer bir biçimde aşı kararsızlığı yaşayan bireylerin yakınları aşılanmayı tercih ederse onların da kararsızlıklarının azalarak aşılanmayı tercih edebildiği gösterilmektedir (Schmelz & Bowles, 2021; Taylor et al., 2020). Bu faktörü test edebilmek için katılımcılara aile üyelerinin veya arkadaşlarının aşılanmalarının onları aşı olmaya ne derece ikna edeceğini sorduk.
Sonuçlar, üç ülkede de çevrelerindeki insanların aşı yaptırmış olmasının kararsızları aşılanmaya teşvik edebileceğini gösterdi. Ülkeler arasında karşılaştırma yapıldığında, Türkiye’deki katılımcıların yakınlarının kararlarından en fazla etkilenen grup olduğunu görüyoruz. Türkiye’deki sosyal yapının diğer iki ülkeye göre daha toplulukçu olması bu sonucu elde etmemizde etkili olabilir.
Sağlık Riskine Olan Yakınlık
Hayati riske olan yakınlık bireyleri davranış değişikliğine iten en önemli faktörlerdendir. Bir yakınının trafik kazasından hayatını kaybetmesi bireyin daha dikkatli bir sürücü olmasına ve hatta trafiğe çıkmaktan kaçınmasına sebep olabilir. Aynı şekilde bireysel sağlığın tehlikede olduğuna dair doğru mesajlar aşılanma eğilimini değiştirebilir (Motta, Sylvester, Callaghan, & Lunz-Trujillo, 2021), yani bireyler yaşam riskini azaltmak için aşılanmayı tercih edebilirler (Salali, Uysal, & Bevan, 2021). Araştırmamızda bireylerin sağlık riski karşısındaki tepkilerini yakınen tanıdıkları kişilerinin virüse yakalanma ve hayatını kaybetme durumuna karşı tepkilerini sorarak ölçtük.
Sonuçlar üç ülkeden katılımcılar için de yakın birinin Covid-19 nedeniyle hayatını kaybetmesinin aşılanmaya teşvik edici unsur olduğunu gösterdi. Bir aile ferdinin veya arkadaşının Covid-19’a yakalanmış olması da aşılanma eğilimi arttıran diğer bir unsur olarak bulundu. Yakınların deneyimlerinden etkilenme seviyesi Türkiye’de en yüksek olurken, bunu sırasıyla İngiltere ve Amerika’daki katılımcılar takip etti.
Etkili Aşı Kampanyaları
Görünüşe göre Covid-19 salgını bir süre daha hayatımızı işgal edecek. Toplumsal bağışıklığı yakalayabilmemiz için kitlesel aşılanmanın, kitlesel aşılanma olabilmesi için de aşılara karşı tereddüt yaşayanların endişelerini giderecek faktörleri belirlemek ve onları aşılamaya ikna etmekten başka yol yok gibi görünüyor. Bu nedenle yeni aşı kampanyalarını planlarken hangi faktörlerin toplumu bilgilendirme konusunda daha etkili olduğu göz önüne alınmalı.
Çalışmamız, yürütülecek olan aşı kampanyaları için hangi faktörlerin daha olumlu sonuçlar verebileceği konusunda fikirler sunuyor. Bununla beraber sosyal ve kültürel yapının bu faktörlerin etkinlik seviyesi konusunda önem taşıdığının da göz önünde bulundurulması gerekiyor. Örneğin, Türkiye aşıya teşvik faktörlerine en yüksek oranda yanıt veren ülke oldu. Bu yanıtların toplulukçu/bireyselci kültür yapısına göre şekillenebileceğinden söz etmek mümkün görünüyor. Yakınlarının aşı kararından etkilenme, prestijli kişilerin görüşlerinden etkilenme ve yakınlarının sağlığına ilişkin risklerin bireylerin kişisel aşı kararını etkilemesinin toplulukçu ülkelerde yüksek olması bekleniyordu, nitekim Türkiye’de de yüksek bulundu. Kültürler arası çalışmamızda İngiltere’nin ardından bireyselciliğin en yüksek olduğu Amerika’daki katılımcılar uzman kişilerin prestijinden, yakınların kararından veya hastalanmasından daha az etkili oldu.
Kültürel farklılıklar ile birlikte bireylerin aşı kararsızı veya aşı karşıtı olma durumlarının da kampanyalardan etkilenme oranlarını farklılaştırdığını görüyoruz. Aşıyı reddettiğini belirten bireyler için bu kampanyalar teşvik edici olmazken, aşı kararsızları için orta düzeyde etkili görünüyor.
Sonuç olarak, aşıya teşvik kampanyalarını planlarken bu konuda etkili olduğu belirlenen faktörler, ülkenin kültürel yapısı ve hedeflenen kitlenin yapısını göz önünde bulundurmanın önem taşıdığını düşünüyoruz.
Yazar: Ayça Aksu
Editör : Gizem Bozyel, Gül Deniz Salalı
Referanslar
Arnot, M., Brandl, E., Campbell, O. L. K., Chen, Y., Du, J., Dyble, M., … Zhang, H. (2020). How evolutionary behavioural sciences can help us understand behaviour in a pandemic. Evolution, Medicine, and Public Health, 2020(1), 264–278. https://doi.org/10.1093/emph/eoaa038
Asch, S. E. (1951). Effects of group pressure upon the modification and distortion of judgments. In H. Guetzkow (Ed.), Groups, leadership and men; research in human relations (pp. 177–190). Carnegie Press.
Henrich, J., & Gil-White, F. J. J. (2001). The evolution of prestige: freely conferred deference as a mechanism for enhancing the benefits of cultural transmission. Evolution and Human Behavior, 22(3), 165–196.
Ritchie, H., Mathieu, E., Rodés-Guirao, L., Appel, C., Giattino, C., Ortiz-Ospina, E., Hasell, J., Macdonald, B., Beltekian, D. and Roser, M., 2021. Coronavirus Pandemic (COVID-19). [online] Our World in Data. Available at: <https://ourworldindata.org/covid-vaccinations> [Accessed 4 October 2021].
Salali, G. D., & Uysal, M. S. (2020). COVID-19 vaccine hesitancy is associated with beliefs on the origin of the novel coronavirus in the UK and Turkey. Psychological Medicine, 1–3.
Salali, G. D., & Uysal, M. S. (2021). Why Some Hesitate More: Cross-Cultural Variation in Conspiracy Beliefs, Belief in Science and Vaccine Attitudes. MedRxiv.
https://doi.org/https://doi.org/10.1101/2021.07.09.21260228
Salali, G., & Uysal, M. (2021). Effective incentives for increasing COVID-19 vaccine uptake. Psychological Medicine, 1-6. doi:10.1017/S0033291721004013 Salali, G. D., Uysal, M. S., & Bevan, A. (2021). Adaptive function and correlates of anxiety during a pandemic. Research Square. https://doi.org/10.21203/rs.3.rs-271498/v1
Schmelz, K., & Bowles, S.. (2021). Overcoming COVID-19 vaccination resistance when alternative policies affect the dynamics of conformism, social norms, and crowding out. Proceedings of the National Academy of Sciences, 118(25), e2104912118. https://doi.org/10.1073/pnas.2104912118
Taylor, S., Landry, C. A., Paluszek, M. M., Groenewoud, R., Rachor, G. S., & Asmundson, G. J. G. (2020). A Proactive Approach for Managing COVID-19: The Importance of Understanding the Motivational Roots of Vaccination Hesitancy for SARS-CoV2. Frontiers in Psychology, 11(October), 1-5. https://doi.org/10.3389/fpsyg.2020.575950